Hani hastane filmlerinde, dizilerinde görürüz ya acil serviste ya da ameliyatta hastanın kalbi çırpınmaya başlar. Karizmatik doktorlar hayata döndürmeye çalışırlar. Kalp masajı, elektro şok... Tıptaki adı "resüsitasyon"dur bu işlemin adı yani yaşama döndürme, diriltme. Ve dönmeyi reddedebilirsiniz.
Buna "resisüte et-me talimatı" deniyor. RET olarak kısaltılabilecek bu tercih literatürde İngilizce kısaltması ile anılır. DNR. ( do not resuscitate) Bu talimat varsa, solunum ve kan dolaşımı durduğunda canlandırma yapılmayacak demek.
Uzun zamandır tedavi gören ya da hastanede yatan hastaların DNR talimatı vermesi daha kolay, zira hastaneye yazılı kayıt verir. Elbette ani gelişen olaylarda bu mümkün değil. Yazılı kayıt olsa da, bu kayda ulaşılamıyorsa sağlık çalışanları hastayı yine hayata döndürmeye çalışacaklardır.
Bu kadar ciddi bir girizgahtan sonra Türkiye'deki hukuki düzenlemelerini yazacak değilim. Zira yok. Ama DNR yurtdışında çok ciddiye alınan bir olgu. Daily Mail'de üç yıl arayla çıkan iki habere denk gelince dikkatimi çekti ister istemez. Haberler, İngiliz ve Hollandalı iki kadının DNR taleplerini göğüslerine dövme yaptırmasıydı. 80 yaşlarını aşmış iki kadının da arzuları ortak: Elden ayaktan kesilmeden, kimseye yük olmadan, sefil hale düşmeden, onurlu bir ölümü seçmek.
Ama dövme resmi evrak değil ve tek başına bir işe yaramıyor. Zira DNR talimatı doktor onayına da bağlı yani yazılı ve imzalı olması gerekiyor. Anlayacağınız, hastaların düşünceleri ilk başta mantıklı gelse de, sağlık çalışanları bir dövmeye bakarak işini yarım bırakmıyor. Hatta sağlık çalışanlarının bloglarında gördüğüm kadarıyla alay konusu bile yapılıyor (acımasız gerçek)
Şunu da unutmayalım, fikirler değişebilir. Sizi hayata bağlayan yeni şeyler çıkabilir, tıp ilerler ölümcül hastalıkların tedavisi bulunabilir. Bir DNR talimatını değiştirmek kolayken, seansı 300-400 liradan dövme sildirmek epey zahmetli. Bu yüzden en iyi yol tıbbi bilezik takmak. Bu bileziklerin üzerinde ilaç alerjisi, kronik rahatsızlık, kullanılan ilaçlar gibi tıbbi bilgileriniz işleniyor. Sağlık çalışanları da acil durumlarda bu bilezikleri kontrol etmekle yükümlü. DNR talimatı için takanlar da mevcut. Ama yine diyeceğim gibi, resmi bir geçerliliği yok. Türkiye'de ne yazık ki tıbbi aksesuar bilinen bir uygulama değil. Umarım bir gün bu konuya el atılır. "Ben yine de bilezik takayım ne olur ne olmaz" derseniz, yurtdışında büyük bir piyasası var, internet üzerinden sipariş edebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder